8 Mayıs 2009 Cuma

Bitki Üretim Teknikleri

1) İç Mekan Bitkilerinin Genel Yetişme İstekleri


1.1) Sıcaklık

Bitkilerin büyüme ve gelişmeleri ile bulundukları yerlerin sıcaklığı arasında sıkı bir ilişki vardır. Sıcaklığın yüksekliği veya düşüklüğü metabolik olayları farklı yönlerde etkilemekte, böylece büyüme ve gelişme farklı düzeylerde ortaya çıkmaktadır. Doğal yayılış alanlarına uygun olarak, iç mekan süs bitkilerinin sıcaklık gereksinimleri de değişiktir. Bu bitkiler, genellikle 0 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda yetişebilir. Dona maruz kaldıklarında ölürler. Tropikal kökenli bitkilerin çoğu 10 derecenin altındaki sıcaklıklardan bile zararlanır. YÜksek sıcaklık derecelerine dayanıklılıkları da bitki çeşidi, hava orantılı nemi ve sulama suyu miktarına göre değişir. Genellikle 40 derecenin üzerinde ise ölmeye başlarlar.
İç mekan bitkileri genellikle, soba veya radyatör gibi ısıtıcıların yanında bulundurulmayı sevmezler. Çok az bitki çeşidi bu gibi yerler için uygun olabilir. Öte yandan, kışın sıcaklığın 0 derece veya daha düşük olduğu zamanlarda, birçok bitkinin konduğu pencere kenarlarında, sıcaklık tehlikeli biçimlerde düşebilir. Bu durumda, bitkilerde zararlanma olmaması için, ek ısıtma sistemleri kullanılmalı veya pencere camı ile bitkiler arasına gazete kağıtları gerilmelidir. Ayrıca, bitkiler belirli bir süre için odanın daha ılık bir yerine taşınabiir.

1.2) Orantılı Nem ve Su

Bitkilerin yaşayabilmeleri, büyüyebilmeleri ve gelişebilmeleri için zorunlu etmenlerden biri de orantılı (nispi) hava nemi ve sudur. Bitkiler kökleriyle suda erimiş halde bulunan besin tuzlarını alırlar. Su, içerisinde eriyebilen besin maddelerinin kökler aracılığıyla ve oradan da işlenerek toprak üstü vegetatif organlara, çiçek ve meyvelere taşınmalarını sağlar.
Terleme hızını etkileyen başlıca etmenler güneş ışığı, havadaki nem miktarı, sıcaklık, rüzgar, topraktaki su miktarı ve hava basıncı olarak sıralanabilir. Olağan koşullarda bitkilerin terleme yoluyla kaybettiği su miktarı ile kökler tarafından alınan su miktarı arasında bir denge vardır.
Sıcaklık ve ışık şiddeti kış ayları süresince yaz aylarına göre daha düşük olduğundan, bitkilerin terleme hızları da düşüktür ve bu süre içerisinde suya daha az gereksinim duyarlar. İlke olarak ister yaz, ister kış mevsiminde olsun düşük sıcaklıktaki yerlerde bulundurulan bitkilerin, daha sıcak yerlerde bulundurulanlara oranla su gereksinimleri daha azdır.

1.3) Işık
İç mekanlarda yetiştirilen süs bitkileri de doğadaki diğer bitkiler gibi özümleme yapabilmeleri, büyüme ve gelişmeleri için ışığa gereksinim duyarlar. Bu bitkilerin büyük bir kızmının kökeni tropikal ormanlara dayanır ve yetersiz ışık koşullarına uyum gösterirler. Ancak çoğu en iyi şekilde ışıklandırılmış yerlere konulmayı gerektirir. Çünkü, iç mekanlardaki ışık şiddeti dışarıdakine (açıktakine) ve hatta ağaçların altındakine oranla daha azdır.
Işık gereksinimi bitkilere göre değişim gösterebildiği gibi, bir bitkinin ışığa olan gereksinimi de farklı zamanlarda yine farklı düzeylerde olabilmektedir. Gerçekten bitkiler gelişme dönemlerinde bol ışığa, buna karşılık dinlenme dönemleri süresince daha az ışığa gereksinim duyarlar.
İç mekan bitkileri ışığa olan gereksinimleri açısından güneşli, aydınlık, yarı gölge ve gölge yerlerde yetiştirilen bitkiler olmak üzere başlca 4 grupta toplanır.

Yapay Işık: Güneş ışığının yetersiz olduğu durumda yapay ışık kullanılması, genellikle başvurulan bir yoldur. Yapay ışık, güneş ışığına benzerse de, 4-5 saatlik güneş ışığına eşdeğer bir ışıklandırma için aynı süre yapay ışık kullanılması yeterli olmaz. Sağlıklı bitki yetiştirmek için yaklaşık 12-16 saat yapay ışıklandırma yapmak gerekir. Yapay ışıklandırma genellikle floresans tüplerle yapılır.
Yapay ışık altında yetiştirilen bitkilerde yeterli hava neminin sağlanmasına da özen gösterilmelidir. Bu da, saksıların altına içi su dolu bir kap (sözgelimi tepsi) koymakla sağlanabilir.

1.4) Saksı Toprakları (Harçlar)
Bitkilerin büyüme ve gelişmelerinde çok önemli bir yeri bulunan saksı topraklarının temel görevleri, bitkiye destek olmak ve su, hava ve besin maddesi sağlamaktır.
2) Üretim Tekniği
Temel olarak iki çoğaltma tekniği vardır.
1. Generatif Üretim (eşeyli üretim)
2. Vegetatif Üretim (eşeysiz üretim)
2.1) Generatif (Eşeyli) Üretim


2.1.1) Tohum İle Üretim

Bu üretim şeklinde esas, dişi ve erkek eşey hüçrelerinin birleşmesi sonucu tohum oluşması ve bununla yeni bir bireyin ortaya çıkmasıdır. Yani bu üretim tekniğinde üretim aracı "tohum"dur.
Tohum ile üretim, iç mekan süs bitkileri yetiştiriciliğinde çok kullanılan bir yöntemdir. Çiçek açan süs bitkilerinin tümü aşağı yukarı tohum ile üretilmektedir. Başarılı bir üretim için tohumların üstün nitelikte olmasına özellikle dikkat edilmelidir.
İyi kalitede bir tohumda aranılan başlıca özellikler şunlardır: Çimlendiği zaman ait olduğu tür veya çeşidi vermelidir; yüksek çimlenme yeteneğinde ve hastalıklardan arınmış olmalıdır; başka ürünlere ait tohumlarla, yabancı ot tohumlarıyla veya yabancı ot tohumlarıyla veya yabancı maddelerle karışık olmamalıdır. Tohumun çimlenme yeteneği ve saflığı, söz konusu bütün tohumu temsil eden homojen bir örneğin alınması ve buna "tohum testi"nin uygulanması ile saptanabilir.


- Çimlenmeyi Etkileyen Çevre Koşulları

A) SU
Suyun tohum tarafından emilmesi çimlenme olayının ilk basamağını oluşturur. Suyun alınmasını etkileyen en önemli etmenler tohum ve kabuğunun özelliği ve tohumun çevresinde bulunan alınabilir suyun miktarıdır. Suyun alınma hızını sıcaklık da etkiler, yüksek sıcaklıkların etkisi hızın artması lehinedir. Uygun su miktarını sürekli olark sağlamak güçtür. Çünkü çimlenme, ortamın sıcaklık ve nem yönünden dalgalanmalara uğrayan üst yüzünde oluşur. Zorunlu olarak yüzlek ekilen küçük tohumlarda veya çimlenme hızının düşük olduğu durumlarda sorun daha büyüktür. Sulama sürekli yapılmamalı, ancak aşırı derecede olmamalıdır. Sulamalar genellikle sabahları yapılmalıdır. Öğleyin ve yakıcı sıcaklarda, gün ortasındaki sulamalardan kaçınmalıdır. Öte yandan kötü bir drenajla birlikte aşırı bir sulama da çok zararlıdır, çünkü bu durum çimlenme ortamındaki havalanmayı azaltır ve çürümelere neden olur.


B) SICAKLIK
Çimlenme için ikinci gereksinim uygun bir sıcaklıktır. Sıcaklık, çimlenmeden sonra fidelerin büyümesi üzerine de etki yapar. Çoğu kez, çimlenme için gerekli sıcaklıktan biraz aşağı sıcaklıklar fidelerin büyümesi için çok uygundur.
Optimum sıcaklık çimlenme için en uygun olanıdır. Bu sıcaklıklar yüzde olarak en çok fidenin en yüksek çimlenme hızıyla oluştuğu sıcaklıklardır.

C) OKSİJEN
Tohumlar canlılığını koruduğu sürece solunum devam eder, bu nedenle oksijen şarttır. Oksijen azlığının çimlenme üzerine etkisi çok önemlidir. Eğer oksijen çok az miktarda, çimlenme tümüyle durmasa bile gecikebilir. Aşırı derecede sulamalar, özellikle drenajı kötü olan tohum yastıklarında, ortamın boşluklarını havadan çok su ile doldurduğu için oksijen miktarı çok azdır.


C) IŞIK
Işık fidelerde büyüme olayını etkiler. Işığın gerekenden az olduğu durumlarda sarı renkli, ince uzun ve zayıf fideler oluşur. Kısa, güçlü ve bodur fidelerin elde edilmesi için bunların yeteri kadar ışıklanmaları sağlanmalıdır.
Öte yandan aşırı derecede yüksek ışık şiddeti fidelerde sıcaklık zararı oluşturan yüksek sıcaklıkla sonuçlanır. Sonuç olarak aşırı derecede düşük veya yüksek ışık şiddetinden sakınmalıdır.

2.1.2) Spor İle Üretim
Eğrelti olarak bilinen çiçeksiz bitkiler spor ile üretilir. Spor genellikle tohumdan farklı bir yapıya sahiptir. Bir hücreden oluşmuştur ve nemli ortamlarda yaşar. Çoğunlukla çizgi veya noktalar halinde eğrelti yapraklarının alt yüzünde üretilir. Bazen de yaprak kenarları boyunca oluşurlar. Bir spor kesesi içinde bulunurlar. Sporlar olgunlaşınca kese çatlar ve sporlar dağılır. Uygun ortam bulunca çimlenerek gelişirler ve yeni bir eğrelti bitkisi oluştururlar.

2.2) Vegetatif (Eşeysiz) Üretim
Bitkilerin kök ve sürgün oluşturabilen veya başka bir bitki ile kaynaşıp gelişebilen beden parçaları veya kol, soğan ve yumrular gibii özelleşmiş vegetatif organlar ile yapılan üretmeye "Eşeysiz Üreme " denir. Bu amaçla kullanılan beden parçaları genellikle genç sürgünler, kollar, kökler ve yapraklardır.


2.2.1) Çelik İle Üretim
Bir bitkinin gövde, değişikliğe uğremış gövde, yapraklar veya kökler gibi vegetatif organlarının ana bitkiden kesiliip ayrılarak uygun çevre koşulları altında başka bir yerde köklendirilmesine "Çelikleme" veya çelikle üretim adı verilir.
Köklü yeni bir birey elde etmek amacıyla bitkilerden kesilen beden parçalarına ise çelik denir. Gövde ve yaprak çeliklerinde kök oluşumunu sağlayıcı önlemler alınır.
Bu üretim yöntemi, ucuz, çabuk ve basit olup, pahalı ve güç bir uygulama olan anaç ve aşı sorununu ortadan kaldırır.

2.2.2) Aşı İle Üretim
Aşı iki bitki parçasını birleştirmek, kaynaştırmak ve tek bir bitkiymiş gibi birlikte büyüme ve gelişmelerini sağlamaktır. Aşılı bir bitkiyi oluşturan bu iki bitki parçasından, üzerine aşı yapılan ve kökü oluşturan alttaki kısmına "anaç", aşı yerinin üstünde kalan ve bitkinin tacını (gövde ve dallarını) oluşturan kısmına da "kalem" veya "çeşit" adı verilir.
Anaç üzerine takılacak parçanın niteliğine göre aşılar, "Göz" ve "Kalem" aşıları olmak üzere iki gruba ayrılır.

2.2.3) Daldırma İle Üretim
Bu vegetatif üretim yöntemi, ana bitkiye bağlı bir şekilde gövdenin veya sürgünün köklendirilmeye alınmasıdır. Köklenen gövde daha sonra kendi kökleri üzerinde büyüyen yeni bir bitki elde etmek amacıyla ana bitkiden ayrılır. Daldırılan gövdeye "daldırma materyali " adı verilir. Daldırma yapılacak bitkinin dalları esnek ve kıvrılır nitelikte olmalıdır.
Daldırma ile üretimde kök oluşumu sürekli neme, iyi havalanmaya ve köklenme bölgesinde orta bir sıcaklığa bağlıdır. Bazı durumlarda, daldırma ile üretilen bir bitki, çelikle üretilen bir bitkiye oranla daha kısa bir zamanda daha fazla bir büyüklüğe erişebilmektedir.

2.2.4) Ayırma ve Bölme İle Üretim
Soğanlar, soğanımsı gövdeler, yumrular, yumru kökler, rizomlar ve yalancı soğanlar gibi özelleşmiş gövde ve köklere sahip olan bitkilerin üretimi ayırma veya bölme yöntemiyle yapılır.
Özelleşmiş vegetatif organlardan soğanlar ve soğanımsı gövdeler gibi doğal olarak ayrılabilen kısımlardan yararlanan çoğaltma işlemine "ayırma", bitkinin rizomlar, gövde ve kök yumrularında olduğu gibi, kesilerek parçalara ayrıldığı durumlardaki çoğaltmaya ise "bölme" adı verilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder